tag:blogger.com,1999:blog-77392406619757354052024-02-20T22:51:27.832+03:00HayatisterHandehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.comBlogger128125tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-58964100716360830462013-03-17T16:30:00.002+02:002013-03-17T16:30:59.680+02:00VedaBlogu 1 yıl önce yazın açmıştım. Kendi çapımda meşhur lacivert kapaklı defterime yazdığım yazıları bir yere geçirmeliyim diye düşünmüştüm. İlk zamanlarda yazın yaptıklarımı yazmakla yetinip güvenemesem de bir süre sonra burası benim için bir günlük olmaya başladı. Yeri geldi Uzun Kirpiğin açtığı yaraları sardık, yeri geldi annemin hastalığına ağladık, yeri geldi zeytinle kavgalarımızı yorumladık. Her şeyden önce, ben okuyan herkese bağlı olduğumu düşünüyorum. Blog yazmak benim için günlük yazmak gibiydi. Son zamanlarda ne bir hal soran kaldı ne bir hatır. Blog adımı değiştirmemden sonra Lavinyadan başka okuyan kalmadı belki de. Kimsenin okumaması, yorum gelmemesi benim için blog kapatmaya bir neden değil aslında. İlk açtığım da birileri okusun diye açmadım çünkü. Yazmak için yazdım, mutlu olduğum için yazdım, rahatladığım için yazdım. Çok güzel insanlar keşfettim, çok iyi bloggerlar tanıdım. Ama hayatım öyle boka sarıyor ki her şeyden soğudum. Devamlı boka saran hayatımı yazmaktan, okuyanları boğmaktan yoruldum. "Bundan sonra yazı yazmayacak mısın?" derseniz yine zor anımda, sinirliyken ve üzgünken yazacağım. Ama bloga değil lacivert defterime. Belki yıllar sonra her şey yoluna girince yeni bir blog açarım. Hiç olmamış gibi, sanki masalmış gibi. Şu yazıyı okuyup ta üzülen birileri varsa (ben böyle yazıları okuyunca ailemden biri ölmüş gibi hissederim de hep) sakın üzülme. G-mailden mail atan herkese, en sıcak tavrımla yaklaşır, muhabbet eder, sorunlarını dinler, yeri gelir sorunlarımı anlatırım. Bu bir veda, aslında yeni bir başlangıç. Sevgiyle kalın.<br />
<br />
Burada ailem olan herkes her zaman kalbimde kalacaktır..Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-48473305720643973942013-03-14T15:54:00.002+02:002013-03-14T15:54:34.028+02:00DeğişimUzun zamandır blog adresimi değiştireceğimi, herkesin (çevremin) bilmesinden rahatsız olduğumu söylüyordum. Sonunda değiştirme şansı buldum. Tabii sınav haftasında olunca çok girip bunu açıklama şansım olmadı kusura bakmayın. Şu önümüzdeki hafta geçsin, kaldığımız yerden devam ederiz yine. Önemli olan başlık ve url değil, içimizdeki sıcaklık :) Öpüyorum hepiniziHandehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-17328688976031342922013-02-26T19:44:00.002+02:002013-02-26T20:00:03.496+02:00Neler oluyor hayatta<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-te6ZB-1qu_o/USz38UemMrI/AAAAAAAAA5w/U9AIo5YkmuA/s1600/DSCF1118.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gsa="true" height="300" src="http://4.bp.blogspot.com/-te6ZB-1qu_o/USz38UemMrI/AAAAAAAAA5w/U9AIo5YkmuA/s400/DSCF1118.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
(şeker portakalı)<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Aslında yazıyı bu hafta sonu girecektim, şeker portakalını tanıtıp aynı zamanda "şu sıralar neler yapıyorum" konusu altında yaptıklarımı anlatacaktım. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor işte. <a href="http://lavinya-hayatguzeldir.blogspot.com/" target="_blank">Lavinyaya</a> anlatırken, dedim gireyim bari yazıyı bekletmeyeyim. Öncelikle babaannem vefat etti. Kanserdi.Daha önce kanser olduğundan blogta bahsetmememin sebebi zaten yeterince kötü olay yazdığımı, okuyanların içini kararttığımı belki de iyileşeceğini düşündüğümdendi. Biraz biraz kendimi toparladım. Vaktimi devamlı Zeytinle geçirerek, okumak isteyip okuyamadığım kitapları okuyarak ve etütlere giderek geçiriyorum. Yani aklımı dağıtabilecek ne varsa yapıyorum. Fazla bu konuyu da uzatmak istemiyorum açıkçası. </div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Gelelim yukarıda gördüğünüz fotoğrafı çektiğim kitaba; Şeker portakalı. Normalde takip edenlerinde bildiği gibi kolay kolay kitap tanıtmıyorum ama gerçekten "daha önce nasıl okumam olm" dedirten bir kitap oldu bana. Zeze'yi böğrüme basıp sevesim geldi her sayfasında. Küçük bir çocuğu acıların nasıl olgunlaştırdığını görüyorsunuz kitapta. Herkese tavsiye ediyorum. İyi ki merak edip okumuşum. Şimdi sıra çok merak ettiğim "küçük prens"te.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Yazıyı uzatıp sizi sıkmadan bir fotoğrafla veda edeyim. Gördüğünüz babaannem ve (her ne kadar erkek çocuğuna benzese de) o ağzını yüzünü yamultarak ağlayan, küçükken tombul tombul şimdi 40 kilo olan , sarı şey benim..</div>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-1oKHoShxOh0/USz3-1xEJ5I/AAAAAAAAA54/TZ1WAT5rok8/s1600/DSCF1123.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gsa="true" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-1oKHoShxOh0/USz3-1xEJ5I/AAAAAAAAA54/TZ1WAT5rok8/s400/DSCF1123.JPG" width="300" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Sevgiyle kalın ! (ve hala sevdikleriniz yanınızdayken sarılın..)</div>
Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-1362708503917818602013-02-16T20:08:00.001+02:002013-02-16T20:08:26.170+02:00Maske<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-jYB48344yNI/UR_KnbUe7LI/AAAAAAAAA28/G86ojfnp0Xo/s1600/mask-1d9338624585aac3be7e957a589243d7_h_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="http://1.bp.blogspot.com/-jYB48344yNI/UR_KnbUe7LI/AAAAAAAAA28/G86ojfnp0Xo/s320/mask-1d9338624585aac3be7e957a589243d7_h_large.jpg" uea="true" width="320" /></a></div>
Vıcık vıcık sevgi hareketleri yapıp, arkamdan kuyumu kazmaya çalışan <br />Sevgilimi, beni ve bana dair her şeyi kıskanan<br />Ağzıyla götü yer değişen ama hala "ayh çok güzelim, benden iyisi yok" kafası yaşayan<br />Okulun, hayatın filmler ve dizilerdeki gibi olduğunu sanan<br />Bok atma konusunda Erosun ok atmasıyla yarışabilecek insanlar.<br /><br />Sonuç olarak okul açıldı. Merhaba çevremdeki arkadaş gibi görünen, maskelerinden dolayı yapmacıklık akan yüzlerini göremediğim insanlar.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-20164114925026584512013-02-01T00:10:00.000+02:002013-03-09T19:12:25.547+02:00Biri tatil mi demişti?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-8VLn03ZyUA4/UQrrrexYzhI/AAAAAAAAA2g/Q4-pX6S8HCY/s1600/tumblr_mfqme9mB0l1qdur2po1_500_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="http://2.bp.blogspot.com/-8VLn03ZyUA4/UQrrrexYzhI/AAAAAAAAA2g/Q4-pX6S8HCY/s400/tumblr_mfqme9mB0l1qdur2po1_500_large.jpg" width="400" /></a></div>
Her türlü tatilden bir süre sonra sıkılan ben, ilk defa bir tatilden sıkılmadım. Hatta güzel bir tatil geçiriyorum, tatilden günler eksilirken "Allam söyle tatile bitmesiğnn" diye içimden geçirdiğim oluyor. Tabi bunda tatili Zeytinle geçirmemin katkısı bol. Dershaneyi de bıraktım bu arada, kendime ayıracak zamanım kaldı sonunda. Gerçi bırakmasam da tatilde dershane olmayacaktı. Dershane olmayınca kitap okuyarak, sürekli yemek yiyerek ve zeytinle gezerek geçiriyorum zamanımı. Tabi bunlar tatilin iyi yanları. "aa lisede tatil kitabımı olurmuş" dememe sebep olan bir tatil kitabı aldırdılar bize. Daha elimi sürmedim, hala "yea daha çok var yaparızz" düşüncesiyle kendimi rahatlatıp götüm götüm yatıyorum. "Ulan günün yarısı dışardasın, yarısı da twitter- tumblr takılıp kitap okuyorsun!" diyor tabi iç sesim. Sus iç sesim, sen konuşma iç sesim! Başıma ne gelirse bu iç ses yüzünden geliyor zaten. Ama bu sefer doğruyu söylüyor sanırım..Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-48990761961143932072013-01-24T18:54:00.000+02:002013-01-24T18:54:03.910+02:00Bugün benim doğum günümm<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-FtQq4-K8HOM/UQFnHx873YI/AAAAAAAAA1s/tdAKjQq_KkE/s1600/18f4fb32630511e2a9de22000a1f92c9_7_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-FtQq4-K8HOM/UQFnHx873YI/AAAAAAAAA1s/tdAKjQq_KkE/s320/18f4fb32630511e2a9de22000a1f92c9_7_large.jpg" width="320" /></a></div>
Geçen sene doğum günü yazımı girersen bayaa bir üzgündüm, çünkü güzel bir doğum günü geçirmiyordum. Aslında benim için bugünün diğer günlerden bir farkı yok, sadece sevdiklerinle vakit geçiriyorsun tek ayrıcalığı bu. Bende bugünü ailem ve Zeytinle geçirdim. Sınav haftasının stresini tamamen attım diyebilirimm. Yarın da karne var sonrası tatil zaten. Yarın babamın "neden takdir değil teşekkür" laflarını çekeceğim için bugünden bol bol moral toplayayım dedim. 15 tatil gelince bol bol görüşeceğiz sizle, yaşasın! Neyse bu kadar dır dır yeter öpüyorum hepinizi.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-74125446275783990642013-01-14T17:30:00.000+02:002013-03-09T19:12:25.710+02:00<span style="background-color: #f3f3f3; font-family: Georgia, 'Times New Roman', Times, serif; line-height: 20px;">Unuttuğun bir şeyler var, beni unutmuşsun. Kalbin çarpıyor, tam yüzümün ortasına. Burnumu sızlatıyor, hissetmiyor değilim. Ellerim üşüyor, çok soğumuşsun. Hava da soğuk, ama bir sen değil. Hiçbir şey bir sen’e bedel değil zaten. Zaten hiçbir şeyim de olmuyorsun sen. Gözlerini kaçırıyorsun, yakalayamıyorum. Gözlerim dalıyor yine uzaklara…</span>Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-47291562321991679152013-01-06T18:14:00.001+02:002013-01-06T18:15:43.145+02:00Pazarları hiç sevmem demiş miydim?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-gmQeza18JSs/UOmii3MvZvI/AAAAAAAAA0o/hcZhktbYrbk/s1600/tumblr_merwilCgFh1rmko84o1_500.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="215" src="http://2.bp.blogspot.com/-gmQeza18JSs/UOmii3MvZvI/AAAAAAAAA0o/hcZhktbYrbk/s400/tumblr_merwilCgFh1rmko84o1_500.gif" width="400" /></a></div>
(Yandaki resim: ders çalışırken ben)<br />
<br />
Evet gerçekten pazarları hiç sevmem. Genellikle pazar günleri benim için ders çalışıp pazartesiye hazırlanmak anlamına geldiği için nefretim hayli çok bu güne. Hele ki daha yeni yoldan gelip şu an yarın ki sınava çalışacak olmak bende soğuk duş etkisi yaratıyor. Neyse ki 3 hafta falan kaldı sanırım, 15 tatile kavuşmamıza. Yeni yıldan beklediğim şey "yeni yollar, yeni insanlardı" ama benim bu isteğimi evren "yeni kollar" olarak anlamış olsa gerek. Yoksa bu sınav takviminin başka bir açıklaması yok. Ben şimdi size "tatil gelsin yea" diye çemiriyorum ya, tatil gelince de "off değişiklik istiyorum, çok sıkıldım" diye çemkireceğim. Yani bu durumda siz çemkirme duvarı olmaktan kurtulamayacaksınız. Sevgili evren "yeni yollar" isteğimi yanlış anlamış olsa da diğer isteklerimi doğru anlayıp ışık hızıyla gönderir umarım bana. Şimdi benim ders çalışmam lazım. Siz çayı koyun, ben 2 haftaya dönerim Öpüyorum!Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-84190693833170141962012-12-27T21:36:00.001+02:002012-12-27T21:36:44.447+02:00Yeni yıl şeysi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-CIO4K-HFNTo/UNyjGNrOtGI/AAAAAAAAA0M/1eoLNvPgHr8/s1600/hayatister.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://1.bp.blogspot.com/-CIO4K-HFNTo/UNyjGNrOtGI/AAAAAAAAA0M/1eoLNvPgHr8/s320/hayatister.png" width="320" /></a></div>
Yeni yıl yazısı girmenin zamanı geldi sanırım canlarım. Bu yıl da her yıl olduğu gibi çılgınca eğleneceğim (EVDE PTT YAPTI SIKINTIDAN ÖLDÜ). Tabii ki bu yıl da ptt yapıp, trt ile birlikte geri sayıp yatacağım. Şahsen yeni yıl bundan öte bir şey ifade etmiyor benim için. Ha bir de bir klasik olarak bilet alınacak, ya tutarsa diye düşünülecek, zengin olursan ne yaparsın denilecek, ve hüsranla amortinin ellerinden öpülecek. Bu sene yeni yılı Turgutluda teyzemlerle geçirmek güzel bir fikir değil aslında. Zeytinden uzak bir yerde (biz barışalı yıllar oldu da bir türlü bahsedemedim) yeni yıla girmenin çok anlamı yok benim için. Her neyse canlarım yeni yıldan ne istediğime gelirsek;<br /><br />Gerizekalı insanlardan uzak,<br />Herkes için mutluluk dolu,<br />Hocaların önümüze kağıt yerine kol koymadığı,<br />Sevgi dolu bir 2013 istiyorum.<br /><br />Bu seneki yeni yıl yazımızı da böyle bitirdik. Yeni yılınız mübarek olsun! :PHandehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-11501155534750081852012-12-22T18:43:00.002+02:002012-12-22T18:57:45.387+02:00Otobüs Teyzeleri<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-orAVq1WhRQ4/UNXmciPw6xI/AAAAAAAAAzo/DRgvueziYoc/s1600/ya%C5%9Fl%C4%B1-teyze_104539.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="285" src="http://1.bp.blogspot.com/-orAVq1WhRQ4/UNXmciPw6xI/AAAAAAAAAzo/DRgvueziYoc/s400/ya%C5%9Fl%C4%B1-teyze_104539.jpg" width="400" /></a></div>
Bu yazı otobüste bana psikolojik baskı yapan teyzelere gelsin.<br />
<br />
Okulu evine uzak olanlar bilir, eğer okul eve uzaksa belediye otobüsleri kaçınılmazdır. Benimde okulum taa ebesinin cebinde olduğu için otobüslerde sürünmeye muhtaç kalıyorum. Yabancılar için otobüsler "kulaklığı takıp gideceğin yere kadar yağmuru izlemek" anlamına gelse de bizim için pekte öyle olmuyor. Çünkü bizi bakışlarıyla kaldıramazsa fiziksel olarak ezebilecek çok büyük bir tehlike bekliyor. Otobüs teyzeleri!<br />
<br />
Yaşlı olanlara istediğim kadar yorgun olsam da yer veriyorum. Ama bu otobüs teyzelerinin yarısı daha 50 yaşına gelmemiş insanlar. Zaten zihnim yorulmuş, kendim yorulmuşum, koltukta kaykılıp gitmişim bir de teyze gelmiş bakışlarıyla beni yerimden etmeye çalışıyor. Ee oldu teyzem kalkayım oturmaya mı geldik!<br />
<br />
Genellikle cam kenarına oturmuyorum, çünkü yanıma oturan kişi ile cam arasında sıkışıp kalıp nefes alamıyorum. Geçenlerde bir teyze oturdu cam kenarına, bende yanında oturuyorum. Benim sırt çantamdan iki tane birleştirip kol çantası yapmış güzel teyzem. Ve o çantayı yol boyunca suratıma çarptı resmen. Kadın kıpırdadıkça çantayı suratımda hissediyorum. İnerken muhtemelen kadının çantasındaki çiçek desenleri suratımda çıkmıştır. Kulaklık takıyorum teyze resmen mp4'ümün içine düşecek. Bir de ben mp4'ü kaçırdıkça söyleniyor, tripleniyor. Al teyze vereyim sen dinle desem "ne biçim müzik bunlar" diye fırçalayacak zaten. Neyse ki teyze mp4'üme kafa atmadan indim.<br />
<br />
Son otobüs teyzesi hikayemi anlatıp kaçayım. Yine yanım boş, okul çıkışı resmen uyukluyorum koltukta. Yaşlı bir teyze gördüm, cam kenarına otursun diye ayağa kalktım "geç abla benim yanım boş" dedim. Ah demez olaydım. Kadın resmen o iki koltuğa salise sürmeden sülalesini yerleştirdi. Baktım benim oturduğum koltukta kadının sülalesi oturuyor. Şaşkın bakışlarımı fark etmiş olacak ki "ayy gızım gençsin sen ayakta duruverirsin gari" diye bir şeyler söyledi bana sırıtarak. O an yaşlı teyzenin gözlerindeki ışıltıdan benden diğer otobüs teyzelerinin intikamını aldığını hissettim. Sonuç olarak; <span style="background-color: #cccccc;">otobüs teyzeleri 1-0 Hande.</span>Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-27416101711976667762012-12-14T20:16:00.000+02:002013-03-10T21:29:30.238+02:00Hep ve hiç hakkında<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-e0mRIfIDojM/UMtiNTMv1EI/AAAAAAAAAyo/zmMaJbniCmc/s1600/tumblr_mebhaurNvo1rznxtqo1_1280.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="307" src="http://1.bp.blogspot.com/-e0mRIfIDojM/UMtiNTMv1EI/AAAAAAAAAyo/zmMaJbniCmc/s320/tumblr_mebhaurNvo1rznxtqo1_1280.jpg" width="320" /></a></div>
<a href="http://www.youtube.com/watch?v=Vem484dpkbk" target="_blank">Yazının Şarkısı</a><br />
<em style="background-color: white; font-family: arial, sans-serif; font-size: small; font-style: normal; font-weight: bold; line-height: 16px;"><br />Ben sevmesini bilmiyorum herhalde</em><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: x-small; line-height: 16px;">; </span><em style="background-color: white; font-family: arial, sans-serif; font-size: small; font-style: normal; font-weight: bold; line-height: 16px;">kimi sevdiysem bana düşman oldu.</em><br />
<br />
Zeytin gitti. Amaçsız, sebepsiz, nedensiz, sadece gitti.Gerçi sebepli ya da sebepsiz ne fark eder ki? Bende anlamadım nasıl oldu. Yani neden diye soramadım. Dediğim tek şey "sen bilirsin" oldu. Zaten araya bir kere soğukluk girdi mi eskisi gibi olmuyor hiçbir şey. Aslında anlıyor insan yavaş yavaş ayrılık vaktinin geldiğini. İstediğin kadar anla, yine de umut ediyorsun kurtarırım diye. İnsana "yürümüyor" lafıyla terk edilmek çok koyuyor. "Koşalım, uçalım yapalım bir şeyler ehe ehe"diyemiyorsun tabii. Yalnızlığı çok sevsem de bir boşluk oluştu o gidince içimde. Böyle kocaman bir boşluk. Neyle doldururum, dolar mı, boşluk beni yutar mı bilmem. Severken bokunu çıkarıyorum sanırım ben, fazla seviyorum. Sonra da böyle kalıyorum. Neyse uzatmaya gerek yok Düzene giren her şey tekrar bozuluyor. Zaten her şey boktan gidiyordu, zeytin de giderek eşlik etti.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-53502371780184451602012-11-20T22:43:00.000+02:002012-11-23T18:33:42.133+02:00Nefes aldım, nefes verdim. Burdayım! <div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FWscNm4x-UM/UKvp86BZR0I/AAAAAAAAAwk/x8aPKU4s308/s1600/tumblr_lwoakyRCnG1qgkitio1_500_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="278" rea="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-FWscNm4x-UM/UKvp86BZR0I/AAAAAAAAAwk/x8aPKU4s308/s320/tumblr_lwoakyRCnG1qgkitio1_500_large.jpg" width="320" /></a><a href="http://www.youtube.com/watch?v=lZ_ZrQ4VZ8c" target="_blank">Yazının Şarkısı</a><br />
<br />
<span style="background-color: #f3f3f3;">" Ne ara geldik bilmem bu duruma. Oysa ne güzeldi her şey, masal gibi. Şimdi kötü sona yaklaşan bir masal bizimkisi. Seni beklemek, seninle ıslanmak için yağmur yağsın istemek. Uyuştu artık sol tarafım. Senin hissizliğinden olsa gerek. 'Gözlerime bak görmüyor musun seni sevdiğimi' diyordun. Şimdi sevgi yok hiç gözlerinde. Ne yaptım peki sana? Bu kadar mı kötü bir insandım ben? Bu kadar mı soğudun benden? 'Seni hep mutlu edeceğim' ile başlayan ilişkiler niye mutsuzlukla bitme noktasına geliyor? Bazen diyorum ki; sanırım insanlara fazla değer veriyorum. Konuşmak istiyorum ama boğazıma düğümleniyor. Oynayınca biraz taşlar, akıyor yaşlar. Yine de bekliyorum işte, dönersin diye eskiye. Bir şey olacağı yok ama.. İnsan bekliyor, bekliyor işte.."</span><br />
<br />
Zeytine çok kırıldığım bir anda yazmışım bunu meşhur defterime. Tarih bile atmamışım, ciddi ciddi moralim bozukmuş. "İnsan bekliyor, bekliyor işte" yazmışım başlık olarak. Sorunların ilerleye bileceğini anlayıp yazmışım. Zaten kim anlamaz ki ilişkisinin çıkmaza girdiğini? Kim düzeltmeyi denemez ki? Gün itibariyle ayrılmış bulunuyoruz biz. "Neden?" sorusuna verecek cevabım olsa kendim yetinirim o cevapla. Belli bir neden yok yani. Ben kendimi dengesiz sanardım. Ama 1 dakika önce sarılıp "seni çok seviyorum aşkım" diyen insanın 1 dakika sonra sevip sevmediğinden emin olamadığını anlayıncaya kadar. Üzülmedim. Önceki yazıda da demişim "uyuştu artık sol tarafım". Yani belirgin hislerle yaşamıyorum hiçbir şeyi. Öyle çok mutlu olup çok üzülmüyorum. Zaten suçsuz olunca vicdanım rahat oluyor. Herkes kendi bilir. Ben bir şey kaybetmem.<br />
<br />
<span style="background-color: #eeeeee;">Neyse Zeytin konusunu şöyle bir kapatıp birkaç gelişme daha verip sonlandırayım canlarım yazıyı.<br />Küs olduğum bir arkadaşım vardı Elif adı. Onla barıştım, blog'tan sonra içimi dökeceğim sayılı insanlardan. Sonra "değişiklik, değişiklik" diye yırtınırken aklıma bir fikir geldi sonunda. Mektup arkadaşı buldum. Şimdilik tek sorun "ingilizce" konuşmamız. Yani insanın ana dili olmayınca duygularını nasıl anlatacağını sapıtıyor. Öyle mektup arkadaşı olmak isteyen falan varsa olabiliriz yanii. Tabi önce güvenimi kazanması lazım biraz. Neyse, bugün okulda taklaya geldim birde. Ayağımı içe doğru burktum. Buz falan koyduk ama acısı var yine de. Hafif sendeleyerek yürüyorum. Son gelişmeyi de verip gidiyorum (YALAN SÖYLEDİ, GİDEMEDİ). Geometriden 82 aldım a dostlar. Beni uzun zamandır en çok mutlu eden şey bu sanırsam. Sene başından beri geometriye dair bir bok dinlemeyen-çalışmayan-bilmeyen ben bir gecelik çalışma ile nasıl 82 kaptım bilmiyorum. Aferin kız Hande!<br /><br /><br />Not: 2 gün sonra barıştık biz. Ahana yazayım buraya da aklınızda bulunsun :P</span></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-23170425889944922662012-11-09T19:52:00.000+02:002013-03-10T21:28:51.390+02:00Üstümden Yük Kalktı (Mı?)<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-6gOrl5aTfe4/UJ0-BHksrmI/AAAAAAAAAtE/IqWRltfXb44/s1600/tumblr_md4yrr7ufj1rifnrio1_500.gif" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" rea="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-6gOrl5aTfe4/UJ0-BHksrmI/AAAAAAAAAtE/IqWRltfXb44/s400/tumblr_md4yrr7ufj1rifnrio1_500.gif" width="400" /></a></div>
Sonunda geçti mi geçirdi mi belli olmayan bir sınav haftasının daha sonuna geldik. 20 gün sonra sınavların tekrar başlayacağını düşünürsek bize rahat yok gibi. "Hayat beni neden yoruyorsun??" diye hayat'a kafa tuttuğum iki haftayı geride bıraktım. Önceki yazımda Zeytinden bahsetmiştim. Yazıyı yazdığım tarihe baktım da tam o günden bu yana çok iyi giden (yazar burada dilini ısırıyor) bir ilişkimiz var. Bunlardan ziyade hayatım çok standart, sıkıcı. Okula giderken otobüste teyzelerle verdiğim mücadeleler harici pek bir heyecan yok hayatımda. Bir değişilik yapmalıyım diye yırtınırken çoğu kız gibi benimde aklıma ilk "saçlar" geliyor. Rengini açmak istesem de cesaret edemiyorum. Özellikle de "aşkım saçların çok güzel oynama hiç yea" diyen bir sevgilim varken. Göreceksiniz birgün bende saç rengimi bir ton açacağım (CESARET EDEMEDİ). Birde sizi de ilgilendiren bir sorunumuz var efenim. Blogum tüm çevrem tarafımdan bilindiği için hodri meydan yazıyorum her şeyi. Ama artık rahat hissedemiyorum nedense (rahat olmayan halin buysa ? dediğini duyar gibiyim). Url değiştirsem mi yoksa değiştirmesem mi kaldım ortada. Böyle başladım böyle devam edeyim düşüncesi ağır basıyor, siz ne dersiniz canlarım? Neyse sizden ses, soluk, seda, kıpırtı, bir yaşam belirtisi çıkana kadar ben sınav haftası bitkinliğini bitki çayı - film eşliğinde atayım. Öpüyorumm!Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-34273527770768868772012-10-25T15:37:00.000+03:002013-03-10T21:29:43.640+02:00Merbaha Sınav Haftası, Merhaba<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Dc5NSkWtq3E/UIkxmSsza1I/AAAAAAAAArA/TeYJDwymgzc/s1600/proxy.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oea="true" src="http://4.bp.blogspot.com/-Dc5NSkWtq3E/UIkxmSsza1I/AAAAAAAAArA/TeYJDwymgzc/s320/proxy.jpg" width="225" /></a></div>
Öncelikle herkesin içinde bulunduğumuz kurban bayramını kutluyorum. Oturup kavurmasını yiyen, tatile giden, kuzenleriyle - kardeşleriyle - arkadaşlarıyla buluşan insan grupları varken birde bizim gibi oturup ders çalışan öğrenci grupları mevcut. Bu insan grubuna dahil olmak bayramdan sizi soğutmaya yetiyor. Yok okulu sevmedim, yok alışamadım, hah alıştım derken çattı geldi bizim sınav haftası. Pardon sınav haftaları. Bayramdan sonra 2 hafta boyunca her gün sınavlarım var, bu yüzden bayramı ders çalışarak geçirmek zorundayım. Yarın akşam Turgutluya gideceğimi ve çok çocuklu bir ortamda kalacağımı düşünürsek nasıl ders çalışacağımı bende bilmiyorum açıkçası. Neyse efendim hayatımda çok gelişmeler var ama bazı şeylerden tam emin olmadan detaylı detaylı bahsetmek istemiyorum. Şimdilik "<span style="background-color: white;">Zeytin</span>" adını verdiğimiz hoşlandığım biri var <span style="font-size: x-small;">(adı gözlerinden kaynaklı).</span> Beni sevdiğini söylese de biraz zaman istedim kendisinden onu tanımak için. Kolay kolay güvenemiyorum kimseye çünkü. Nasıl gelişmeler olacak bakalım. Uzatmadan çıkıp bir iki soru çözeyim barii.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-66103018470786510802012-10-19T19:31:00.000+03:002012-10-19T19:31:20.446+03:00It's Your Day<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Yorucu ama güzel geçen bir haftanın ardından :)</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/3yRoCDOqEGY?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-81454111238097423392012-10-04T17:54:00.000+03:002012-10-04T17:54:37.934+03:00Yağmura Merhaba<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-SWi-Pot8j0k/UG2dOBocaQI/AAAAAAAAAo4/47kaKy6yp9A/s1600/rainy+day.gif" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="247" mea="true" src="http://3.bp.blogspot.com/-SWi-Pot8j0k/UG2dOBocaQI/AAAAAAAAAo4/47kaKy6yp9A/s400/rainy+day.gif" width="400" /></a></div>
<a href="http://www.dailymotion.com/video/xfx6ou_sia-i-m-in-here_music" target="_blank">Yazının Şarkısı</a><br />
<br />
Hava hafif karanlık, elimdeki kitaplar ıslanmasın diye özen gösterirken sulara basa basa gittiğimin farkına varmıyorum. Kimse yok neredeyse dışarıda. Herkes bir kuytuya girmiş yağmurun dinmesini bekliyor. Mantıklı olan da bu aslında. Hasta halime aldırmadan yağmurdan yağmurdan gidiyorum, annemin eve dönünce "dinlemedin beni çıktın bu yağmurda, aklın başına gelmiştir" diyeceğini düşünüyorum. Yağmur sesi ve gök gürültüsü harici ses duyamıyorum. Sonbahar yavaştan belli ediyor kendini, ben geldim diyor. Hoş geldin diyip buyur etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Tüm yolu düşüne düşüne yürüyorum kafamı kaldıracak gücüm yok, tek uğraşım çizgilere basmadan yürümeye çalışmak. Onu da beceremiyorum ara sıra. Gazete alma sevdası düşüyor içime giriyorum bakkala, elime ilk gelen gazeteyi alıyorum. Gazeteyi gördüğü halde "Gazete mi aldın?" diye soran amcaya, "yok çikolata aldım ama getirene kadar gazeteye dönüşmüş hay allah ehe ehe" demek geliyor içimden ama dışıma "hıı" diye çıkıyor nedense. Eve geldiğimi fark ediyorum. Girer girmez aldığım ilk haber "taşınıyoruz" oluyor.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com17tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-33160087067238340732012-09-29T15:45:00.000+03:002012-09-29T15:45:13.972+03:00Değişen mekanlar, değişen insanlar<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-hb8vzLAzNSs/UGbs6pjGKqI/AAAAAAAAAoc/NhgMLqr15U0/s1600/tumblr_mb0vy4Ac8t1rccxfco1_500_large.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; height: 250px; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; width: 326px;"><img border="0" height="240" kea="true" src="http://3.bp.blogspot.com/-hb8vzLAzNSs/UGbs6pjGKqI/AAAAAAAAAoc/NhgMLqr15U0/s320/tumblr_mb0vy4Ac8t1rccxfco1_500_large.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<a href="http://www.dailymotion.com/video/xlznp6_gripin-sustuklaryn-buyur-ycinde_music?search_algo=2" target="_blank">Yazının Şarkısı</a><br /><br />Sustuklarım içimde büyümesin diye yazıyorum yine.<br /><br />Değişen mekanlarla birlikte değişen insanlarla da karşılaşıyorsunuz gerçekten. Mekan değişikliği çok hoşuma giden bir şey değil ama şehir değişikliği yapmak isterdim. İzmir de olmak isterdim mesela. İzmirden daha huzurlu bir şehir olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Her şeyi bırakıp gitmedikçe, geçmişini tamamen silemedikçe yeni bir düzen kuramıyorsun kendine. Geçmiş kanserli hücre gibi sarıyor bir anda hayatını. Neyse insanlar diyordum. Her cins insanla tanışıyorum şu sıralar. Herkes ayrı bir garip, ayrı bir kendi derdinde. Bende kendi derdimdeyim aslında, kimse umrumda değil. Sadece insanların benim hayatımı bok etme çabasını yadırgıyorum içten içe. Biri çıkıyor "bak hep yanındayım, bana güven" diyor sonra iki gün geçiyor ve puf! Yok olmuş! Ve bu giden sevgili değil arkadaş oluyor genellikle. Arkadaş konusunda Beste ve Boran harici kimseye güvenemeyeceğim sanırım. Özellikle de insanlar bu kadar bencilken.</div>
Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-68387474464553603252012-09-21T18:14:00.003+03:002012-09-21T18:14:46.085+03:00Ve beklentiler gerçekleşmezOkula lanet yazılarına hoş geldiniz arkadaşlar. Bildiğiniz gibi yeni bir okuldayım, her şey süper dieceğimi sanıyorsunuz ama anca sanın zaten hiç nasılsın diye soran yok (yazar burada atar yapıyor). Anlayacağınız gibi her şey boka sardı. Okul büyük, konforlu, güzel ama öğrenciler ile aramda sorunlar var. Fazla ukalalar. Okulda neşemi yerine getiren nadas olmasa tüm tenefüsler müzik dinleyip uyurdum. Arkadaşa neden nadas ismini verdiğim karışık. Neyse bu nadasta benden büyük zaten kendi arkadaşları var yani tüm gün boyunca toplasan 10-20 dk görüşebiliyoruz. Birde tatile alışık olan bünye var. Erken kalkınca salaklaşıyorum o belediye otobüsleri var ya öldürüyor beni. Binerken bazen boşa adım atıyorum düşecek gibi falan oluyorum. Şimdilik tek yaptığım sabahları otobüse binerken rezil olmak, ders çalışmak, tenefüslerde uyuklamak. Zaten okulun yarısıyla kavgalı olunca başka yapacak bir şey kalmıyor. Haftaya basket başlıyor okul çıkışları değişik olan tek şey o. Bu satırları önümde yapılmayı bekleyen ödevler, çalışılmayı bekleyen derslerle yazıyorum ve beklentiler her zaman gerçekleşmez diyorum.<br /><span style="font-size: x-small;">Not: Yazıyı 1 gün önce yazmıştım ama anca yayınladım ve sanırım nadasla küstük, ayrıca bloggerda sorun var resim koyamıyorum..</span>Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-69757813599182228932012-09-09T01:48:00.002+03:002012-09-09T01:53:39.878+03:00Geri Sayım Başlasın<a href="http://2.bp.blogspot.com/-4RXxcRUoqkk/UEvLxoV6biI/AAAAAAAAAl8/VksjhGJkxgM/s1600/hipster_hipster_girl-9103d0ff53ba9395056f2a7a889e5e01_h_large.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 351px; FLOAT: left; HEIGHT: 381px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5785942199790890530" border="0" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-4RXxcRUoqkk/UEvLxoV6biI/AAAAAAAAAl8/VksjhGJkxgM/s400/hipster_hipster_girl-9103d0ff53ba9395056f2a7a889e5e01_h_large.jpg" /></a><br /><br />Tatil ne zaman başladı ne zaman bitti anlamadım açıkçası. Pek verimli bir tatil olmadı ama "keşke" deyince düzelmediği için yakınmayı bırakıyorum bir kenara. Okulların açılmasına az kaldı. Elveda boş boş bilgisayara girmeler, arkadaşlarla gezmeler, elveda deniz, ve elveda dizi izlemediğim halde geceleri tekrarlarını izlememe sebep olan Kuzey Güney. Merhaba sınav hafları, stres, uykusuzluk. Bu sene çoğu şey değişecek tabi. Hayatımdan çıkmakla kalmayıp şehrimden de çıkan yani aynı şehirde yaşamayacağım insanlar var. Bu insanların gitmesi iyi hoş ama en yakın iki arkadaşımın da taşınması beni en çok etkileyen olay olacak sanırım. Tatilde kıçı başı öyle bir dağıtmışım ki anca kendime gelebildim. Verdiğim beş kilonun üçünü alamadım o ayrı konu. Bu sene dershaneye ek olark özel ders alacağımı ve spor gibi kurslara gideceğimi düşünürsek haftada bir- iki yazı girebilirim anca. Yine de bu yoğun dönemden şikayetçi değilim, aksine <strong><span style="font-size:100%;">seviyotghsdfghfrtyj</span></strong>( yazar burda çarpılıyor). Her neyse lafı uzatmayayım canlarım. Yeni bir okul dönemine merhaba dememize az kaldı. Merhaba okul merhaba :(<br />Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-32466701504409999762012-08-17T20:39:00.004+03:002012-08-17T20:46:09.675+03:00Yaz Hatırası<a href="http://1.bp.blogspot.com/-qxc7Ue5FPWg/UC6DUjdaTWI/AAAAAAAAAlU/ZGMZWAXYhHY/s1600/tumblr_m85xik7eXj1r2p2omo1_500_large.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 398px; height: 400px;" src="http://1.bp.blogspot.com/-qxc7Ue5FPWg/UC6DUjdaTWI/AAAAAAAAAlU/ZGMZWAXYhHY/s400/tumblr_m85xik7eXj1r2p2omo1_500_large.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5777699761102146914" /></a><br /><br /><a href="http://www.dailymotion.com/video/x748la_humeyra-korduyum_music">Yazının Şarkısı</a><br /><br />4 yaşındaydım sanırım çok net hatırlamıyorum, bir ev aldık Dikiliden. Denizi gayet güzel gören, teras gibi balkonu olan, kendisi küçük balkonu büyük güzel bir ev. Her yazın başında gider, yaz sonunda dönerdik. Babamın tatili bitince git gel yapardı her gün, akşama doğru balkonun arka tarafına çıkar babamı beklerdik hep. Onun haricinde denize girmek ve parka gitmekten başka yaptığımız bir şey yoktu. Ablam sıkılmazdı zaten babam bilgisayarla uğraşır annem de benle uğraşırdı. Bir arkadaşım vardı adı Tugaydı, 8 yaşına kadar birlikte büyüdük aynı apartmanda. Her gün Tugayı uyandırır benimle oynamasını söylerdim.8 yaşına gelince Tugaylar taşındılar, o zaman soğudum o evden. İlk defa yalnız olduğumu hissetmiştim. Aslında daha öncede yalnız olmuştum( annem işe gittiğinde onun yastığına sarılır kokusunu içime çeker yalnız olduğumu düşünürdüm). Ama bu başkaydı Tugay'ın beni sevmediği için gittiğini düşünmüştüm. Sonra İngiliz bir çocuk taşındı yandaki eve adı Dominik'ti. Benden 2 yaş büyüktü sanırım sarışın mavi gözlü yabancı olduğu belli olan bir çocuktu. Türkçe bilmiyordu, bende ingilizce bilmiyordum. El kol hareketleriyle anlaşmak ve onların bahçesindeki havuza girmekten başka bir şey paylaşamıyorduk. Annemin bir işi için birkaç günlüğüne annem ve ben Dikiliden Manisaya gelmiştik, işte o zaman taşınmışlar giderken bana bir poşet oyuncak bırakmış (hala saklarım). Artık iyice soğumuştum bu evden, bir daha gelmemek istiyordum. Uzaklaşmak, sadece uzaklaşmak. 4 sene önce hayatımın en kötü hastalığını yaşadım orada. 2 hafta hastanede yattım, kaptığım mikrop tüm vücuduma sarmıştı. Konuşamıyor, yemek yiyemiyordum. Bol bol iğne atılıyor, serum yiyor ve doktorların " geç getirmişsiniz, getirmeseydiniz ölürdü" öğütlerini dinliyordum. Benim bu hastalığımdan bir sene sonra ablam epilepsi krizine girdi "o ev" de. Bergama- Dikili-Manisa-Turgutlu- İzmir arası hastanelerde koştuk sürekli. Birkaç arkadaş edindim kendime kışın arayıp halimi hatrımı soran unutmayan birkaç "gerçek" arkadaş. Onun dışında beni oraya bağlayan bir şey olmadı. Geçen sene de "uzun kirpik" dediğimiz şahısla tanıştım zaten tüm senemi mahfetti biliyorsunuz. Bu senede annem ameliyat oldu işte. Ve bunların hepsi "yaz mevsiminde" oldu. Bende sevmedim yaz mevsimlerini. Benim için en kolayı buydu.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-72752136457628142562012-08-09T15:06:00.003+03:002012-08-09T15:11:17.856+03:00Birkaç saat<a href="http://1.bp.blogspot.com/-dklSzBXgu7s/UCOotrCV_PI/AAAAAAAAAko/wVm8nsM9tkg/s1600/tumblr_m8cfisR3cx1ruv8lso1_500_large.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 281px; height: 400px;" src="http://1.bp.blogspot.com/-dklSzBXgu7s/UCOotrCV_PI/AAAAAAAAAko/wVm8nsM9tkg/s400/tumblr_m8cfisR3cx1ruv8lso1_500_large.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5774644649819241714" /></a><br />"Aynadaki hatta sudaki aksim bile kayıp.."<br /><a href="http://www.ttnetmuzik.com.tr/#arama-eflatun%20%C5%9Farap">Yazının şarkısı</a><br /><br />Bu sefer geç kalmadın. Tam beklediğim zamanda geldin, en güçsüz olduğum zamanda. Özür dilemeni bile beklemedim bilirsin kin tutamam erir hemen buzlarım. Mutlu oldum, birkaç saatliğine mutlu oldum. Ama kötü biteceğini bildliğin hikayenin içinde doya doya mutluluğu yaşayamıyorsun işte. Tüm yükümü sana verdim, tüm tenhalarımı sana verdim birkaç saat de olsa. Bir kere. Sadece hayatımda bir kere güvenmek istedim, ben sevemem yargılarımı kırmak istedim. Silip atmak istedim geçmişi bir süpürgeyle, sonra o süpürgeye binip yeni bulutlara yelken açalım istedim. Yapamadım işte, güvenemedim. 7 ay, tam 7 ay. Ne yaşandı peki bu 7 ayda? Üzüntü,kırgınlık, yorgunluk. Sen kendine güvenemezken ben sana nasıl güvenebilirdim? Kopmuş işte içimde bir şeyler, yok olmuş. Kaçıncı kırışın sahi ? bir,iki,üç,dört..? Köpek gibi sevsende olmuyor işte, bitiyor içinde, korkuyorsun artık. Şimdi sırf güvenemediğim için, istemediğim için tekrar gidiyorsun. İkimizde de kopmuş zaten bir şeyler. Git bakalım, yolun sonu nereye varıyorsa oraya git. Bu sefer üzülmek yok alıştım zira sebepsiz gidişlere.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-22853276416934880462012-08-02T19:29:00.001+03:002013-03-09T19:12:25.558+02:00Kulağımdan gelen müzik<a href="http://4.bp.blogspot.com/-CrfmF15H5rQ/UBqs4Q9upfI/AAAAAAAAAkI/sOpK3_dshpI/s1600/tumblr_m5iuu5o1551qh0qhfo1_500_large.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 267px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-CrfmF15H5rQ/UBqs4Q9upfI/AAAAAAAAAkI/sOpK3_dshpI/s400/tumblr_m5iuu5o1551qh0qhfo1_500_large.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5772115955055240690" /></a><br /><br /><a href="http://www.ttnetmuzik.com.tr/#arama-g%C3%B6ksel%20r%C3%BCzgar">Yazının şarkısı </a><br /><br />Nasıl başlasam bilmiyorum ama bir yerden girmek lazım yazıya. Benim Yaz hastalığım meşhur. Blog'u açalı bir - iki ay sonra tam bir sene olacak. Tamam çok takipçim yok ama ben zaten öyle çok bilinen bir blog olayım herkes beni konuşsun diye çıkmamıştım bu yola. Kendi yağımda kavruluyorum gidiyorum bana destek olanlar sayesinde. Herneyse işte, ben her Yaz'ı mutlaka böyle salya sümük birbirine karışmış kıçı başı dağıtmış bir şekilde geçiririm. Yani iyi bir tatile çıkmadan geçmiyor bu hastalıklar ( bu arada Pazartesi tatile çıkıyoruz yani bir süre yazamayabilirim). Yine kulağımda kulaklık, yanımda kitaplar ve peçeteler bol bol düşünüyorum. Malum ben düşündüm mü yazmadan duramam. Bol bol yazıyorum kendimi geliştiriyorum. Zaten bu açtığım ilk seneyle aramda çok fark var, çok gelişmişim farkındayım. Malum benim üzerine yazı yazdığım ya aşk, ya dostluk, ya da yorgunluk, üzgünlük vs gibi duygular üzerine oluyor. Genellikle aşk üzerine düşünüyorum çünkü hiç aşık olmadım. Yani her yaşadığımız ilişkide " Sana aşığım" desekte aslında aşkın nasıl bir şey olduğunu bilmiyoruz. Kimine göre aşk onu gördüğünüz ilk 10 saniye, kimine göre de bir ömür. Ben tam olarak ikisinide bilemiyorum ( yazar burda çok yalnızım diyor). İnsan uzun süre yalnız kalınca uyuşuyor, hisleri kayboluyor, yalnızlığa alışıyor, artık bağlanamam sevemem diyor. Bu seneyi (lanet olası uzun kirpik vakasını saymazsak) yalnız geçirdim. Bu yüzden şimdi de kimseye bağlanamam diye düşünüyorum. Bir yandan da özgürlüğümün kısıtlanması korkutuyor. Yani "birinin bir şeyi olmak bana göre değil" diye düşünüyorum. Zaten bu sene yeni okula başlayacağım için öyle her şey kökten değişecekken birde aşk heycanı yaşamak kasar insanı. Şimdilik bu yalnız halimden çoook ama çook memnunum, yani öyle ki herkesi kibarca reddediyorum. Ulan bu hasta halimle de konuyu aşk'a getirdim ya helal olsun. Aslında ben çay koyucaktım kendimi bu yazıyı yazarken buldum(buraya adsdgfasd şeysinden gelecek). Neyse yazıyı burasına kadar okuyan herkese çay koyuyorum ( ben içmiyorum siz için) öptüm canlarım.Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-41162612919054058552012-07-29T22:08:00.004+03:002012-07-29T22:34:59.658+03:00Gizli Hayran<a href="http://2.bp.blogspot.com/-hViLrWlAyvg/UBWQUi-chjI/AAAAAAAAAjo/it-4nq0zIrI/s1600/dscf1635.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-hViLrWlAyvg/UBWQUi-chjI/AAAAAAAAAjo/it-4nq0zIrI/s400/dscf1635.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5770677180205663794" /></a><br />Hastalıklar bitince yine saçma salak olaylar hortlamaya başladı hayatımda. Valla güleyim mi ağlıyayım mı bilemiyorum. Telefon sapıklığından başlayayım önce. Normalde arayıp sövenini, "Hazal sen misin" diyenini, "Ben Hande yanlış numara" diyince " Hande de olur" diyenini çok gördüm. Hatta şu yazımda telefonda yaptığım bir tartışmadan bahsetmiştim. Ama bu sefer arayan kişi sürekli olarak"Sesini duymak istedim, seni seviyorum, sen beni sevmiyorsun ve tanımıyorsun, lütfen konuşalım" gibi şeyler söylüyor. Bugünde biri benim fotoğrafımla " Gizli Hayran" diye bir twitter hesabı açmış. Görünce ilk tepkim "N'oluyor lann" oldu. Şimdilik bu"gizli hayranlar" hakkında ne yapacağımı bilmiyorum ama şikayette bulunmayı, adliyeye falan başvurmayı düşünüyorum. Bir yandan da acıyorum yazık kimse artık kendi hesabıyla yazamıyor salak sapık şeylere başvuruyorlar. Ee siz ne düşünüyorsunuz canlarım?Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-56004412625543496082012-07-27T22:15:00.001+03:002012-07-27T22:15:36.612+03:00Cover Drive- SparksÇook dinlenesii<br /><br /><iframe height="270" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xpmkbr?highlight=%23903C41" frameborder="0" width="480"></iframe><br /><a href="http://www.dailymotion.com/video/xpmkbr_cover-drive-sparks_music" target="_blank">Cover Drive - Sparks</a> <i>ile <a href="http://www.dailymotion.com/BlakMusicFirst" target="_blank">BlakMusicFirst</a></i>Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7739240661975735405.post-47515259129773837132012-07-27T17:37:00.001+03:002012-07-27T17:39:29.085+03:00Geçmiş oldu<a href="http://3.bp.blogspot.com/-lBsmhtqi9Bs/UBKoGSZVfOI/AAAAAAAAAi8/sWH38jsCz7I/s1600/tumblr_m6ctbea3xw1rswemqo1_500.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 270px; FLOAT: left; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5769858898585812194" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/-lBsmhtqi9Bs/UBKoGSZVfOI/AAAAAAAAAi8/sWH38jsCz7I/s400/tumblr_m6ctbea3xw1rswemqo1_500.jpg" /></a><br /><br /><div>Eveet, annem ameliyatı atlattı şimdi halsizlik dışında hiçbir sorunumuz yok. Annem iyileştiğine göre benimde hiçbir sorunum yok. Bugün sonunda eve döndüm teyzemler kuzenlerim falan da geldiler anneme bakmak için. Yazmadığım süre içinde sadece hastaydım sürekli acile gidip serum yedim, birkaç küs olduğum arkadaşla barıştım onun dışında gelişme yok. Zaten bundan sonra eski yazılarıma dönerim. Yani işin özü "Geri Döndüm". Şimdi biraz yatıp uyuyayım yorugunum, öptüm canlarım.</div>Handehttp://www.blogger.com/profile/16628600020990205575noreply@blogger.com2