25 Ekim 2012 Perşembe

Merbaha Sınav Haftası, Merhaba

Öncelikle herkesin içinde bulunduğumuz kurban bayramını kutluyorum. Oturup kavurmasını yiyen, tatile giden, kuzenleriyle - kardeşleriyle - arkadaşlarıyla buluşan insan grupları varken birde bizim gibi oturup ders çalışan öğrenci grupları mevcut. Bu insan grubuna dahil olmak bayramdan sizi soğutmaya yetiyor. Yok okulu sevmedim, yok alışamadım, hah alıştım derken çattı geldi bizim sınav haftası. Pardon sınav haftaları. Bayramdan sonra 2 hafta boyunca her gün sınavlarım var, bu yüzden bayramı ders çalışarak geçirmek zorundayım. Yarın akşam Turgutluya gideceğimi ve çok çocuklu bir ortamda kalacağımı düşünürsek nasıl ders çalışacağımı bende bilmiyorum açıkçası. Neyse efendim hayatımda çok gelişmeler var ama bazı şeylerden tam emin olmadan detaylı detaylı bahsetmek istemiyorum. Şimdilik "Zeytin" adını verdiğimiz hoşlandığım biri var (adı gözlerinden kaynaklı). Beni sevdiğini söylese de biraz zaman istedim kendisinden onu tanımak için. Kolay kolay güvenemiyorum kimseye çünkü. Nasıl gelişmeler olacak bakalım. Uzatmadan çıkıp bir iki soru çözeyim barii.

19 Ekim 2012 Cuma

4 Ekim 2012 Perşembe

Yağmura Merhaba

Yazının Şarkısı

Hava hafif karanlık, elimdeki kitaplar ıslanmasın diye özen gösterirken sulara basa basa gittiğimin farkına varmıyorum. Kimse yok neredeyse dışarıda. Herkes bir kuytuya girmiş yağmurun dinmesini bekliyor. Mantıklı olan da bu aslında. Hasta halime aldırmadan yağmurdan yağmurdan gidiyorum, annemin eve dönünce "dinlemedin beni çıktın bu yağmurda, aklın başına gelmiştir" diyeceğini düşünüyorum. Yağmur sesi ve gök gürültüsü harici ses duyamıyorum. Sonbahar yavaştan belli ediyor kendini, ben geldim diyor. Hoş geldin diyip buyur etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Tüm yolu düşüne düşüne yürüyorum kafamı kaldıracak gücüm yok, tek uğraşım çizgilere basmadan yürümeye çalışmak. Onu da beceremiyorum ara sıra. Gazete alma sevdası düşüyor içime giriyorum bakkala, elime ilk gelen gazeteyi alıyorum. Gazeteyi gördüğü halde "Gazete mi aldın?" diye soran amcaya, "yok çikolata aldım ama getirene kadar gazeteye dönüşmüş hay allah ehe ehe" demek geliyor içimden ama dışıma "hıı" diye çıkıyor nedense. Eve geldiğimi fark ediyorum. Girer girmez aldığım ilk haber "taşınıyoruz" oluyor.